Bel Ağrısı ve Sırt Ağrısı Yakınmalarının Değerlendirilmesi

Bu yazı Romatolog Dr. Selda Öktem tarafından kaleme alınmıştır. Herkesin anlayabilmesi amacıyla basitleştirilmiş ve sadeleştirilmiştir.

Bel ağrısı ve sırt ağrısı hayatımızın herhangi bir döneminde yaşadığımız, sıklıkla karşılaşılan sorunlardandır. Omurganın bel bölgesi vücut ağırlığının taşınmasında ve bu yükün her iki bacağa eşit şekilde aktarılmasında önemli bir rol oynar.
Omurga hastalığında birçok yakınma olabilmesine karşın (ağrı, tutukluk, hareket kısıtlılığı ve duruş bozukluğu) en önemli ve rahatsız edici yakınma, ağrıdır.
İnsanların %65-80’inde, yaşamlarının herhangi bir döneminde, bel ağrısı yaşadığı bildirilmiştir. Bel ağrılı olguların %90’ı mekanik nedenlerle oluşur, ancak %10 kadarı sistemik bir hastalığın belirtisidir.
Hastanın yaşı, cinsiyeti, aile öyküsü ve yaptığı iş ağrının nedeni hakkında fikir edinmemize yardımcı olur.

Bel ağrısı veya sırt ağrısı çeken kişiler sıklıkla fizik tedavi, beyin cerrahisi ve ortopedi hekimlerine başvururlar… Çok az bir hasta grubu romatoloji bölümüne gelir.

AĞRININ DOĞASI
Kronik romatizmal ağrılar istirahatle artar ve hareket etmekle azalır. Beraberinde hareket kısıtlılığı da eşlik eder.
Bel fıtığı ve sinir basısına bağlı ağrılar, dizler karına doğru çekilip düz yatıldığında azalır. Oturunca artar.
Ağrıya eşlik eden ateş, kilo kaybı ve yorgunluk gibi yakınmalar enfeksiyon, iltihaplı romatizma ve maligniteyi (kanser gibi…) akla getirmelidir.
Kas güçsüzlüğü, iğnelenme-karıncalanma hissi veya belli bir bölgede hissizlik genellikle sinir basısı ve sıkışması sonucu görülür.

AĞRININ KARAKTERİ
Ağrının ne zaman ve nasıl başladığı sorgulanmalıdır. Ani ve ters bir hareket sonrası akut başlayan bir ağrı ile sinsi sinsi başlayan ve başlangıç zamanı hatırlanamayan ağrının sebebi mutlaka farklıdır.
Kalça ekleminden kaynaklanan ağrı daha çok kasık ve bacakların arasına doğru yayılım gösterirken, bel fıtığına bağlı ağrı hem belde bazen de kalçanın ortasından bacağın arka tarafına doğru yayılım gösterir.
Mekanik ağrılar dinlenmekle azalır ve hareketle artar. Malignite (kitle ve kanser gibi) ve enfeksiyöz kaynaklı bel ağrıları ise hiçbir koşul ve pozisyonda azalmaz, ağrı süreklidir…

MUAYENE VE TESTLER
Hastalarımızı muayene ederken eklem hareketlerine de bakarız, nörolojik muayene de yaparız. Bel fıtığında olaya sinir basısı eşlik ediyorsa bacaktaki kas güçsüzlüğünü anlayabiliriz.
Belde ağrıyan bölgede sıcaklık artışı ve kızarıklık görünüyorsa öncelikle enfeksiyondan kuşkulanmak gerekir.
Tanıda en sık kullandığımız görüntüleme yöntemleri direk grafiler, MR, BT ve bazen de EMG’dir. Sistemik bir hastalıktan (romatizma, enfeksiyon ve malignite) kuşku duyuluyorsa mutlaka geniş kapsamlı kan testlerine bakılmalıdır.

Tedavi mevcut hastalığa göre yapılır. Ancak çoğu vakada hastayı rahatlatmak için NSAİ (ağrı kesici, anti-inflamatuarlar) ve kas gevşeticiler beraberce kullanılır. Çoğu zaman bu tedavi bile yeterli olabilir. Yetmediği hallerde başka ilaçlara (spesifik romatizma ilaçları, antibiotikler) ve gereğinde ameliyata (bel fıtığı-sinir basısı, kitle gibi durumlar) başvurulur.

Paylaşın:

Share on whatsapp
Share on email
Share on facebook
Share on twitter
Share on linkedin

“Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.”
Romatolog Dr. Selda Öktem